Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır." (Buhârî, Savm 5, Bed'ul-halk 11; Müslim, Sıyâm 1, 2, 4, 5)



Ramazan ayı hayatımıza kazandırdığı, rahmet ve güzelliği üç cümle ile ortaya koyan hadisimiz, bizi Ramazan ve oruç iklimine hem hazırlamakta hem de ısındırmakta ve böylece umutlanmamıza vesile olmaktadır.

Hadisin ilk cümlesinde açıldığı bildirilen cennet kapıları, başka bazı rivayetlerde, rahmet kapıları ve gök kapıları olarak geçmektedir. Netice itibariyle gök kapıları rahmet kapıları, Allah'ın rahmetinin sınırsız olduğu anlamındadır.

Cennet kapılarının açılması, ilâhî rahmetin her zamankinden daha büyük çapta hayatı kaplaması demektir. Bunun tabii sonucu cehennem kapılarının kapanmasıdır. Cehennem kapılarının kapanması ise, cehennem davetçisi şeytanların faaliyet alanlarının daraltılması, etkilerinin kısıtlanması demektir. Bütün bunlar da Ramazan ayında topluca ve toplumca daha derinden ve yaygın olarak yaşanmaya başlanan temiz dînî hayatın bir bakıma sebebi, bir bakıma da sonucudur.

Neticede hadisimiz, Ramazan ikliminin, mü'minlerin maddî ve mânevî hayatına kazandırdığı değişimi, rahmet, bereket ve mutluluk havasını anlatmaktadır. Ramazan ayı geldiğinde toplumda gördüğümüz güzellik, bereket ve mânevî havanın nereden kaynaklandığını hadisimizde bulmaktayız. 

Bu sebeple hadiste belirtilen hususlar iman hayatımız ve hem dünya hem de ahiret selametimiz için son derece önemlidir. Ramazanı hayatımızda daha büyük ölçüde etkili kılacak salih amellerde bulunmak bize düşen görev olmaktadır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

*  Ramazan, af, rahmet ve sevabın arttığı, şeytanların zincirlendiği ama nefislerimizi dizginlemekte daha azimetli olmamız gerektiği ve dolayısıyla cehennem kapılarının kapandığı bir ay ve zaman dilimidir.

*  Kur'an ve sünnetin ışığında kulluğun yoğun, zaman ve mekânların, rahmet ve bereketi topluca yaşayabilmek için gayretlerimiz daha da arttırılabiliriz.

(İmam Nevevi, Riyazü's-Salihin, V, 475; Tercüme: M. Yaşar Kandemir ve dğr.)