8. İnsanlardan öyleleri vardır ki iman etmiş olmadıkları halde "Allah'a ve âhiret gününe iman ettik." derler. Halbuki onlar mü'minler değillerdir.



Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:

1- Müfessirler bu âyet-i kerimenin münafıklardan bir topluluk hakkında indiğinde ve bu âyette zikredilen sıfatların münafıkların sıfatı olduğunda ittifak etmişlerdir. [24]

2- İbn Cerîr Taberî'nin Tefsirinde İkrime veya Saîd ibn Cübeyr'in İbn Abbâs'dan rivayetine göre bu ayette Evs ve Hazrec'den münafıklarla onlar gibi olanlar kastedilmektedir. İbn Abbâs, Übeyy İbn Ka'b'den naklen bunların isimlerini de zikretmiştir.[25]

3- Abdullah b. Abbas, Katade, Mücahid, Abdullah b. Mes'ud, Rebi' b. Enes ve İbn-i Cüreyc bu insanlardan maksadın Medine’de, müslümanlardan korkarak mümin okluklarını söyleyen münafıklar olduklarını söylemişlerdir. [26]

4- İbn Abbâs'tan gelen başka bir rivayette ise bu âyetin, mü'minlerle karşılaş­tıklarında iman ve tasdik üzere olduklarını açıklayıp "Biz, kitabımızda Muhammed'in vasıflarını buluyoruz." diyen, birbirleriyle başbaşa kaldıkları zaman ise bunun aksi davranan ehl-i kitab münafıkları hakkında nazil olduğu söylenmektedir ki Abdullah ibn Übeyy, Muattib ibn Kuşeyr ve Cedd ibn Kays bunlardandır.[27]

5- Esbat’ın es-Süddi’den yüce Allah’ın: "İnsanlardan..." buyruğu hakkında: "Onlar münafıklardır", dediğini rivayet etmektedir.[28]

6- Sufi alimleri der ki: "en-Nas" bir cins ismidir. Ve­li (dost) edinilen kimselere ise cins ismiyle hitap edilmez. [29]

7- Taberi diyor ki:

"Aziz ve Celil olan Allah, hicret yurdu olan Medine-i Münevvere’de, Rasulullah’ı yerleştirip muzaffer kılınca ve onun davetini yayıp müslümanları çoğaltınca müslümanlar, putlara tapan müşrikleri ve ehl-i kitap olan kâfirleri mağlup edince Yahudi hahamları, sırf kıskançlıklarından ve azgın­lıklarından dolayı Rasulullah’a kin ve düşmanlık beslediler. Allah, bunlar hak­kında başka bir âyet-i kerimede şöyle buyurdu:

"Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendileri için apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki çekememezlikten dolayı, iman etmenizden sonra sizi tekrar kâfirliğe çevirmek isterler."[30] Ehl-i kitap olan bu Yahudiler yanında Rasulullah’ı yurtlarında barındıran, onu destekleyen ve yardımına koşan Ensar'ın içinden bir kısım insanlar, şirklerinde ve cehaletle­rinde devam ettiler. Açıkça kâfir olduklarını söylemeleri halinde müslümanlar tarafından öldürüleceklerinden veya esir edileceklerinden korktukları için iman ettiklerini söyleyen fakat aslında iman etmeyen münafıklar ortaya çıkmışlardır. Bunlar da ehl-i kitabın kâfirleriyle işbirliği yaparak müminler aleyhine çeşitli tuzaklar kurmaya girişmişlerdir. Bunlar, Rasulullah’ı ve sahabileri gördüklerinde

"Biz, Allah’a, Peygamberine ve âhiret gününe iman edenleriz." demişler, Yahu­dilerle başbaşa kaldıklarında da

"Biz, sizinle beraberiz. "Biz iman ettik" diyerek müminlerle alay ediyoruz." demişlerdir. İşte Allah teala bu âyet-i kerimede bu tür insanları zikretmekte ve onların gerçekte iman etmediklerini açığa vurmakta ve "Halbuki onlar mümin değillerdir." buyurmaktadır. [31]