44. Sizler insanlara iyiliği emredersiniz de kendilerinizi unutur musunuz? Halbuk kitabı da okuyorsunuz. Halâ akletmiyecek misiniz?
Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Kelbî’nin, Ebû Salih'ten mezkûr senedle gelen rivayetinde İbn Abbas dedi ki:
"Bu âyet Medine'li Yahudiler hakkında inmiştir. Onlardan bir adam, karısı, annesi tarafindan ve kendisiyle aralarında süt emme cihetinden yakınlık bulunan Müslümanlar'a diyordu ki:
"Üzerinde bulunduğun dinde ve Muhammed (s.a.v.)'in sana emretmekte olduğu şeyde sebat et, ayrılma. Zira O'nun işi haktır." Böylece onlar bunu insanlara emrederler, halbuki kendileri yapmazlardı."[89]
2- İbn Abbâs'tan gelen bir rivayete göre ise yahudi hahamları yahudilere Tevrat'a tabi olmalarını emreder fakat kendileri Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Tevrat'taki vasıflarını inkâr etmek suretiyle Tevrat'a aykırı davranırlardı.
3- İbn Cureyc der ki:
"Yahudi hahamları, cemaatlerini Allah'a tâate teşvik eder, fakat kendileri ma'sıyetlerden sakınmazlar, rahatça günah işlerlerdi."
4- Süddi'ye göre, onlar, insanlara Allah'a itaati emrediyor, Allah'a isyan etmemelerini söylüyorlardı. Kendileri ise Allah'a itaati bırakıyor günahlar işliyorlardı. [90]
5- Bazı alimler der ki:
"Yahudi hahamları halkı sadaka vermeye çağırıp teşvik eder, fakat kendileri cimri davranırlardı."[91]
6- Zeccac'a göre, onlar, herkese çokça sadaka vermelerini emrediyor, kendileri ise bu hususta son derece cimri davranıyorlardı. Çünkü Cenâb-ı Allah, onları katı kalblilik, faiz ve rüşvet yeme ile tavsif etmiştir. [92]
7- İbn Cüreyc'e göre, o yahudi alimler kendileri namaz kılmadıkları ve zekat vermedikleri halde kavimlerine namazı ve zekatı emrediyorlardı. [93]
8- Onlara, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in durumunu öğrenmek için birisi gizlice gelse, ona,
"O söylediklerinde sadık, Peygamberliği haktır. Binaenaleyh O (s.a.v.)'na uyunuz" derlerdi. Halbuki kendileri, yahudi kavimlerinden kendilerine gelen hediye ve atiyyelere olan arzularından dolayı, Hz. Peygamber (s.a.v.)'e tabi olmuyorlardı. [94]
9- Hz. Peygamber (s.a.v.) henüz Peygamber olmadan önce, bir yahudi gurubu, müşrik Araplara
"Sizden bir Peygamber çıkacak ve Hakk'a davet edecek" diye haber verip o müşrikleri O'na uymaya teşvik ediyorlardı. Cenâb-ı Allah Hz. Peygamber (s.a.v.)'i Peygamber olarak gönderince, onlar hased edip O'nun Peygamberliğini inkâr ettiler. İşte bunun üzerine, onların Hz. Peygamber (s.a.v.)'in zuhurundan önce O'na uymayı emretmeleri; o Peygamber olunca O'nu bırakıp O'nun dininden yüz çevirmeleri sebebi ile Cenab-ı Allah bu ayetle onları susturdu. Bu Ebu Müslim'in de tercih ettiği görüştür. [95]
10- Belki de yahudilerden münafık olanlar zahiren Hz. Muhammed (s.a.s)'e uymayı emrediyor, sonra da kendileri kalben O'nu inkâr ediyorlardı. İşte bundan dolayı Cenâb-ı Hak onları kınamış ve azarlamıştır. [96]
11- Yahudiler, başkalarına Tevrat'a uymayı emrediyor, sonra kendileri Tevrat'ta Hz. Muhammed (s.a.s)'in doğruluğuna delalet eden şeyleri görünce; bu emre muhalefet ediyor ve O'nun Peygamberliğine iman etmiyorlardı.[97]
12- Bütün bu vecihler netice itibariyle bir veya birbirine yakın, birbiriyle çelişmeyen sebeplerdir. Aslında âyet Yahudi hahamları (din adamları) hakkında ise de onların bu ve benzeri kabilden işleri ile fiillerinin birbirini tutmaması sıfatında onlara benzeyen herkes âyetin hükmüne dahildir.[98]
13- Âyet-i kerimenin hitabettiği kimselerin, başkalarına yapmalarını emredip te kendileri için unuttukları iyilikten maksadın ne olduğu, müfessirler tarafından farklı şekillerde izah edilmiştir.
a- Said b. Cübeyr, Abdullah b. Abbas’ın bu âyeti şöyle izah ettiğini söylemiştir:
"Ey Yahudiler, sizler, insanların, elinizde bulunan Tevrat’ı ve onun beyan ettiği Peygamberliği yalanlamalarına karşı çıkıyorsunuz. Halbuki kendiniz onda bulunan, Peygamberimi tasdik etmiyor, ahdimi inkâr ediyor, bana verdiğiniz sözü bozuyorsunuz. Ve kitabımdan, bildiğiniz şeyleri inkâr ediyorsunuz."
b- Dahhak ise Abdullah b. Abbas’ın, bu âyeti şöyle izah ettiğini söylemiştir.
"Siz, insanlara, Muhammed’in dinine girmelerini, namaz kılmalarını ve benzeri şeyleri emrediyor, fakat kendinizi unutuyorsunuz"
c- Süddi, Katade ve İbn-i Cüreyc ise bu âyeti şöyle izah etmişlerdir:
"Ey kitap ehli olanlar ve münafıklar, siz, insanlara, Allah’a itaat etmelerini, ondan korkmalarını ve oruç tutup namaz kılmalarını emrediyor fakat kendiniz bunları yapmıyorsunuz."
d- Taberi diyor ki:
"Bu görüşler, birbirlerine yakın görüşlerdir. Hepsi de âyetin hitabettiği insanların, Allah’ın razı olacağı şeyleri, diğerlerine emredip kendilerinin bunlara uymadıklarını ifade etmişlerdir.
Allah teala, bu âyette böyle davranan insanları kınamış ve bunun, kendilerine yakışmayacağını beyan etmiştir. [99]
[89] İsnadı Kelbi'den dolayı zayıftır. Sa'lebî; Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl, 1/13; el-Vâhidî, Esbâbu'n-Nüzul, Beyrut 1985 (İkinci baskı), s. 22.
[90] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[91] Ebu Abdullah Muhammed ibn Ahmed ei-Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi'1-Kur'ân, 1,248.
[92] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[93] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[94] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[95] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[96] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[97] Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
[98] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 1/21-22.
[99] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 1/199-201.
0 Yorumlar